Çocuklarda Kaygı Bozukluğu

Kaygı ve korku duygusu her insanda doğuştan var olan ve hayatta kalmamız için bize yardım eden en temel duygulardır. Kaygı bizim için işlevseldir, bazen karşıdan karşıya geçerken kırmızı ışıkta durmamızı sağlar, bazen de verilen görevlerin tam zamanında yerine getirilmesi için bizi motive eder. Kaygı ve korku duyguları birbirinden farklı ancak beraber hareket eden ikizlere benzerler. Korku duygusu korkulan nesne veya durum her ne ise meydana geldiğinde hissettiğimiz, kaygı ise korkulan durum veya nesneye karşı henüz gerçekleşmeden hissettiğimiz bir duygudur. Yani eğer köpek korkumuz varsa köpeği gördüğümüzde/karşılaştığımızda korku duygusunu hissederiz. Ancak sokağa çıkarken acaba köpek görür müyüm? Demeye başlıyorsak bu konuda kaygılandığımızı anlayabiliriz. Çocuklar da tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi benzer korku ve kaygılar taşırlar bu durum normaldir. Yabancılardan korkma, anne-babanın başına kötü bir şey gelmesinden kaygılanma, ebeveynden ayrılma kaygısı vb. küçük yaşlardan itibaren pek çok çocukta görülebilecek kaygılardır. Çocuklarda Kaygı Bozukluğu

Ancak bazen hissedilen kaygının seviyesi normal seviyenin üzerindedir. Bu durumda çocuklar günlük hayatlarında yapabildikleri pek çok işi yapamamaya başlarlar ve işlevselliklerinde bozulmalar meydana gelir. Bu durumda normal olan kaygının bozukluk olmaya başladığını anlayabiliriz. Küçük yaşlarda ayrılma kaygısı nedeni ile anaokuluna gitmeme, annenin yanından bir an bile ayrılmasına izin vermeme gibi korku ve kaygılar görülürken, ergenlik dönemlerine doğru bu kaygı yerini sınav kaygısına ve sosyal kaygıya bırakabilmektedir. Sosyal kaygıda çocuk yaşıtları ile iletişim halinde kalmaktan, özellikle yaşıtları arasında herhangi bir performans sergilemekten aşırı kaygı duyar. Sınıf içinde parmak kaldırmaktan, sunum yapmaktan, oyunlarda yer almaktan, kendi fikrini belirtmekten sıklıkla kaçınırlar. Bir de çocukluk döneminde görülen bir başka kaygı türü ise yaygın kaygı bozukluğudur. Bu türde çocuk belirli bir konu hakkında değil, birçok konu hakkında sürekli olarak kaygı duyar. Yaygın kaygı bozukluğu olan çocuklar genellikle kendi sağlıkları, annesinin ve babasının sağlığı hakkında kaygılı olma durumu da görülür.

Kaygı bozukluğu tedavisinde ailelerin çocukları kaygılarından bahsettiklerinde onları yargılamadan ve alay etmeden anlayışlı davranmaları oldukça önemlidir. Çocuklara hissettikleri duyguları geri yansıtmaları ve onların duygularını ifade etmelerine yardımcı olmaları gerekmektedir.

Ana Sayfaya Dön